İnsanlar ürününüzün ne kadar keyif verici olduğundan bahsetmeye başladığında, peşinden bağlılık ve sadakat de gelecektir. Kullanılışlılık önemlidir peki ya keyif verme?
İnsan psikolojisi ve kullanıcı deneyimi tasarımını (UX design) birlikte düşünürseniz, kullanıcıların bir arayüzden en temel beklentisi arayüzün, onların gereksinimlerini karşılayabilecek fonksiyonellikte olmasıdır. Bir sonraki madde kullanışlılık; kullanması ve hatırlaması kolay bir arayüz. Bundan sonra da keyif vermek gelmelidir. Bu merdivenin en üst basamağıdır. Bir arayüz, duygusal davranmalı, empati yapmalı ve gerçek insanlarla iletişim kurmalıdır.
Keyif vermek, bütün kullanıcı deneyimi süreçlerinin ana maddesi olmalıdır. Evet, işlerin yoğun olmasıyla, bütçe planlamalarıyla ve kompleks işletme hedefleriyle bunun yararları göz ardı edilebiliyor ama eğer bu maddeyi iyi bir şekilde uygulayabilirseniz, ürüne olan bağlılığı arttırabilir ve kullanıcılarda pozitif duygular uyandırabilirsiniz.
Kullanıcılarınıza keyif vermek için yapabileceğiniz en iyi şey; iyi çalışan ve mükemmel görünen bir arayüz tasarlamaktır. Bu hedef kitlenizin, ürününüze bakış açısını etkileyen çok önemli bir faktördür. Öğrenmek için uzun bir zaman ayrılması gereken kompleks özellikler kullanarak kullanıcılarınızın kafalarını karıştırmaktan kaçınmalısınız. Basit tasarım yapıları ve sayfalarınız arasındaki tutarlılık bile, arayüzünüzün kullanımını oldukça kolaylaştırabilir. Örneğin eylem çağrılarınızı (call to actions) belirgin renklerle tasarlarsanız ve konumlarını birbirine benzer şekilde yerleştirirseniz, arayüzünüzü daha tanıdık olacak şekilde inşa etmiş olusunuz.
Herkes bir görevi tamamlamak için belirli bir yolu takip etmelidir. Engelleri ve acı verici noktaları ortadan kaldırmak, kullanıcılarınızın görevlerini tamamlamalarında onlara yardım edecektir. Bu tamamen kullanıcılarınız nerelerde takıldığını anlamanızla alakalı. Bu noktaları belirledikten sonra, buralardaki elemanları geliştirirseniz kullanıcılarınıza destek olmuş olursunuz. Web tasarım akışı, herhangi bir açıklamaya ihtiyaç olmadan, rahatlıkla kullanılabilir olmalı.
Netflix neden bu kadar popüler oldu? Bunun sebebi kullanıcılarını anlaması ve onlara öneriler vererek şaşırtmasıdır. Web sitesi tasarımında sürprizler yapmak, kullanıcılara keyif vermenin en iyi yoludur. Güzel yerleştirilmiş bir metin, sıkıcı bir anı değiştirebilir. Aynı şekilde ilginç bir başlık, kullanıcılarınızı sıkıcı bir formu doldurmaktan kurtarabilir. Bunu yaparak aynı zamanda kullanıcılarınızı, arayüzü keşfetmeye itebilirsiniz.
Web sitesi mikrokopyası bir başarı mesajından, yüklenme ekranı, hata mesajları, yer tutucular (placeholders), başlıklar veya butonlara kadar her şey olabilir. Bu metinler kullanıcıların yolculuklarını tamamlamalarına yardımcı olurlar ve çoğu zaman da keyif vericidirler. Bunlar kullanıcı deneyimini geliştirmeye yardımcı olurlar. Aynı zamanda engelleri kaldırarak sıkıcı bir görevi ilgi çekici hale getirirler ve kullanıcıların arayüze güvenmelerini sağlarlar.
Animasyonlar, statik görsellerden çok daha etkilidirler ve videolardan çok daha az yer kaplarlar. Yani, basit, hızlı ve anlamlı animasyonlar hem kullanıcılara keyif verirler hem de görevlerini tamamlamalarında onlara destek olurlar. Aynı zamanda etkileşimleri bağlayıcı ve eğlenceli yaparlar. Animasyonların bir amacı olmalı ve kullanıcıların hedeflerine ulaşmaları için olara yardımcı olmalılar.
İleri özellikler, ilginç animasyonlar, gösterişli geçişler, hepsinin kendine has getirileri var. Tabii kullanıcıların gereksinimlerine öncelik veren bir arayüz gibisi yok. Kullanıcılarını tanıyan bir arayüz inşa etmek gerçekten zor bir şey değil. E-ticaret devleri, kullanıcıların satın alma geçmişlerine ve aramalarına göre şekillenen öneriler sunarlar. Kullanıcıların gereksinimlerini hatırlayan ve onlara yol gösteren arayüzler ile kullanıcılar, web sitesi deneyimleri tamamen kendilerine özel tasarlanmış gibi hissederler. Tabii bunun kullanıcı sadakatini ve bağlılığı arttırma gibi getirileri de vardır.
Arayüzün bireysel olarak konuşması önemlidir. Bunun media, metinler veya renkler olmasının bir önemi yok, yalnızca markanızın geri kalanıyla uyum içerinde olması gerekiyor. İletişimin marka elemanlarına bütünüyle bağlı olması şart değil ama kullanıcıların hedeflerine ulaşmaları için onlara destek olması gerekiyor. Görsel arayüz kesinlikle çekicidir ama bir metinin düzeni ve ses temelli etkileşimler çok daha bağlayıcıdır. İletişim fırsatı markalara, insanların etkileşimlerini ve duygularını daha iyi anlama fırsatı verir. Bunun için arayüzünüzde sohbet robotları (chatbots) bile kullanabilirsiniz.
Keyif verici tasarımların temel amacı, kullanıcıda pozitif duygular uyandırmak ve deneyimlerini çok daha fazla insana yaymaları için onları cesaretlendirmektir. Tabii eğer keyif verici arayüzler için web tasarımı yapmak istiyorsanız, web sitenizin hızlı yüklenmesi, gerçek sorunları çözebilmesi ve doğru hedef kitlesini etkileyecek kadar güzel olmalıdır.
UX tasarımcıları, dijital ürünler oluştururken genellikle kullanılabilirliğe, erişilebilirliğe ve genel işlevselliğe odaklanır. Peki dijital kullanıcı deneyiminde eğlencenin rolünü hiç düşündünüz mü?
Eğlenceyi anlamsız veya gereksiz bir tasarım unsuru olarak görmek kolaydır. Yine de gerçek şu ki, eğlence unsurlarını dahil etmek aslında genel kullanıcı deneyimini iyileştirebilir.
Eğlencenin UX tasarımının bu kadar önemli bir unsuru olmasının nedenlerinden biri, beyinde dopamin salınımını harekete geçirmesidir. Dopamin, zevk ve ödülle ilişkili bir nörotransmitterdir ve eğlenceli deneyimde önemli bir rol oynar. Keyifli bir şey yaptığımızda beynimiz, davranışı güçlendirmeye yardımcı olan ve gelecekte aynı şeyi tekrarlama olasılığımızı artıran dopamin salgılar. Bu nedenle, UX tasarımına eğlenceyi dahil etmek, kullanıcı katılımını ve sadakatini artırmada çok etkili olabilir.
1. Eğlence, kullanıcıların ilgisini çeker: Bir ürün eğlenceli olduğunda, kullanıcıların onunla etkileşim kurma olasılığı daha yüksektir. Bu, artan bağlılığa, daha uzun kullanım sürelerine ve nihayetinde daha iyi iş sonuçlarına yol açabilir. Örneğin, sosyal medya uygulaması TikTok, kullanıcıların ilgisini çekmek ve daha fazlası için geri gelmelerini sağlamak için eğlenceli, akılda kalıcı müzikler ve görsel olarak çekici filtreler kullanır.
2. Eğlence hayal kırıklığını azaltır: Bir ürünün kullanımı zor veya sinir bozucuysa, kullanıcıların ürünü terk etme olasılığı daha yüksektir. Eğlence unsurları ekleyerek bu hayal kırıklığını biraz azaltabilir ve deneyimi kullanıcılar için daha eğlenceli hale getirebiliriz. Örneğin, Pazartesi görev yönetimi uygulaması, görevleri organize etme ve tamamlama deneyimini daha az göz korkutucu hale getirmek için eğlenceli animasyonlar ve simgeler içerir.
3. Eğlence kişilik katar: Bir ürüne eğlenceli unsurlar eklemek, ona benzersiz bir karakter kazandırmaya ve kalabalık bir pazarda öne çıkmasına da yardımcı olabilir. Bu, akılda kalıcı ve farklı bir marka kimliği oluşturmaya yardımcı olabilir. Örneğin, yemek dağıtım uygulaması Grubhub, uygulama genelinde eğlenceli çizimler ve eğlenceli metinler içerir ve normalde işlevsel olan yemek sipariş etme deneyimine kişilik katar.
Peki, eğlenceyi UX tasarımına nasıl dahil edebiliriz? İşte size birkaç fikir:
Eğlenceyi UX tasarımına dahil etmek, önemli bir girişim olmak zorunda değildir. Küçük dokunuşlar bile daha keyifli ve akılda kalıcı bir kullanıcı deneyimi yaratmada uzun bir yol kat edebilir. Bir dahaki sefere bir ürün tasarlarken, karışıma biraz eğlence katmaktan korkmayın!
Hikayeler çok uzak mesafelere yolculuk ederler. Hikayeler evrim geçirirler. Amaçları ise; iletişim kurmak, keşfetmek, ikna etmek ve ilham vermektir.
Tasarımcılar, kullanıcı deneyiminin kalbinde hikayeler anlatarak, daha cazip dijital deneyimler yaratabilirler.
Bir zamanlar, bizden çok önce gelen, duvarlara fısıldayan insanlar, şenlik ateşlerinin başında hikayeler anlatırlardı veya başka insanların hikayelerini birbirleriyle paylaşırlardı. Bu hikayeler yıllar boyunca taşındı ve şu an yaşadığımız dünyaya şekil verdi.
Hikayeler çok uzak mesafelere yolculuk ederler. Hikayeler evrim geçirirler. Amaçları ise; iletişim kurmak, keşfetmek, ikna etmek ve ilham vermektir. Yaşadığımz dünya da iletişimimiz çok değişti. Bilgilerimiz, devamlı gelişen teknolojiyle taşınıyor ve çoklu kitle iletişim kanallarına yayılıyor. Bilgilerimiz taklit ediliyor, geri çıkartılıyor ve 140 karaktere uyarlanıyor. Duygusal bağlar inşa eden kişisel dokunuşlarımızı kaybettik.
Cevap, hikaye anlatma sanatında yatıyor.
Hikayeler yalnızca zekaya hitap etmez. Aynı zamanda, duygulara da dokunur ve insani bağların oluşmasına yardım eden şey de budur. Harekete geçmek için en güzel motivasyon.
Kullanıcı deneyimi tasarımcıları, etkileyici, pozitif ve anlamlı deneyimler yaratmak için görevlendirilmişlerdir. Web Tasarımlarında hikayelere yer vermeleri, kopleks fikirlerine derinlik ve anlam katmaya yardımcı olabilir; bu onları basit ama çarpıcı yapabilir.
İçinde, “hedefi” olan ve buna ulaşmak için aşması gereken bir “engeli” olan bir “kahraman” barındıran hikayeler, en etkili olanlarıdır. Dünya daki çoğu kitap ve film bu yapıya dayanır. Aynı prensipleri, kullanıcılarınıza unutulmaz deneyimler sunmak için, kullanıcı deneyimi tasarımınıza uygulayabilirsiniz.
Kullanıcılarınızın kişiliklerini belirlemek, kullanıcı deneyiminin en temel ve en önemli parçalarından biri. Araştırma ve gözlemlere dayanarak, kullanıcınızın yansımasını kurgulayabilirsiniz. Kullanıcılarınızın etrafında bir hikaye yaratırsanız, onlarla çok daha derin ilişkiler kurarsınız.
Bir kere kullanıcınızı tanıdıktan sonra, onun bir istatistik ve veri yığını olduğunu unutup, “insan” haliyle empati yapın. Bu onun ihtiyaçlarını anlamanın ve karşılamanın en kolay yolu.
Kullanıcın ihtiyaçlarının, amaçlarının ve isteklerinin spesifik parçalarını bulmak için, verilerinize başvurun.
Bu kişilik özelliklerini kullanarak, kullanıcılarınızın etrafında gelişen hikayeler yazın. Böylece projeniz onlara daha gerçek ve anlamlı gelecektir.
Genellikle web tasarımcılar, kullanıcılara neyi neden sunduğunu düşünmeden, deneyimler veya çözümler yaratıyorlar. Tasarladığınız projenin amacını biraz düşünün.
İdeal çözümler yaratmak istiyorsanız, öncelikle kullanıcılarınızın uğraştıkları şeyi ve aşmaya çalıştıkları “engeli” anlamanız çok önemli. Sormanız gereken bazı sorular var. Kullanıcınızın neye ihtiyacı var? Kullanıcılarınızın karşılaştıkları sorunlar neler? Onlara nasıl yardımcı olabilirsiniz? Ürününüzün ya da hizmetinizin kullanıcıya nasıl bir yardımı var?
Kullanıcılarınızı keşfettikten sonra, bu soruların cevaplarını anlamanız ve bu cevapları vurgulamanız gerekiyor. Bir kere “engel”i belirledikten sonra, etkili bir marka hikayesi, otantik bir çözüm ve çekici bir içerik çok daha kolay oluşacaktır.
Başarılı bir ürün veya hizmet, kullanıcılarınızın “engelleri” aşmasına yardım edecek ve onları ulaşmak istedikleri “hedefe” götürecek araçtır.
Kullanıcınızla birlikte paylaştığınız bir hedefinizin olması, bütün sürece bir anlam yükler ve deneyimin kalitesini arttırır. Projenizin değerine karar vermek size, projenin gerçek dünya da nasıl uygulanacağına ve ideal ürünün ne olacağına dair, inanılmaz bir anlayış kazandırır. Kullanıcınız sizden ne bekliyor? Cevap: sizin “hedefiniz”.
Web tasarımınızı günlük göreviniz gibi görmeyin. Unutmayın, sizin gerçek amacınız, kitlenizi “hedeflerine” ulaştırmak.
“Hedef” belirlemek, projenize anlam katar, sizi de çok daha gerçek bir finale taşır.
Final “hedefi”; hikayenizin sonu olacak. Kullanıcılarınız için onu mutlu yapın.
Mükemmel kullanıcı deneyimini tasarlamak için, kullanıcılarınızı, neyin motive ettiğiyle, hayatlarını neyin kolaylaştırdığıyla, ve hedeflerine nasıl ulaşacaklarıyla ilgili bir hikaye yaratarak. Bu hikaye anlatma modelini, “kahramanınızı”, “engelleri” ve “hedefleri” düşünerek oluşturmayı unutmayın.
interAnaliz Yazılım Ltd. Şti. Tescilli Markasıdır.
©2014 / 2023
Her hakkı saklıdır.